Dolar 32,3425
Euro 35,1086
Altın 2.309,83
BİST 9.079,97
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Zonguldak 20°C
Açık
Zonguldak
20°C
Açık
Cum 20°C
Cts 21°C
Paz 22°C
Pts 24°C

BİR DOLANDIRICININ ÖNLENEMEZ YÜKSELİŞİ

BİR DOLANDIRICININ ÖNLENEMEZ YÜKSELİŞİ
22 Eylül 2020 10:42 | Son Güncellenme: 22 Eylül 2020 11:09
439
A+
A-

Okumaz iseniz çok şey kaybedersiniz …

Son yıllardan gördüğüm en müthiş, en ilginç dolandırıcılık hikayesi.

Büyük sahtekar, dolandırıcı Tayfun Demir bugün yakayı eleverdi.

Bu yazıyı derleyen Sayın Zafer Emecan’a teşekkürler ? Size yeni enselenen bir dolandırıcımızdan bahsedeyim:

Şimdi, Tayfun Demir diye bilgisayar / yazılım uzmanı bir adam var. Yıllarca sahte belgeler ve kimliklerle başkaları adına bankalardan kredi çekiyor ve yiyor. Bir türlü de yakalanamıyor, işinde uzman.

Ama bir gün bir banka görevlisinin dikkati sayesinde suçustü derdest edilip hapse atılıyor. Bizim dolandırıcı arkadaş, kaçma yollarını düşünürken bir bakıyor ki, açık cezaevinde yatan biri üniversiteye başlarsa, dışarı çıkıp üniversiteye gitmesine izin veriliyor.

Hemen üniversite sınavına giriyor ve kazanıp üniversiteye başlıyor. Hapisane yönetimini işkillendirmeyip güvenlerini kazanmak için bir süre okul – kodes arasını gidip geliyor, güven kazanıyor. Nihayetinde zamanının geldiğini düşündüğü bir gün üniversiteye diye çıkıyor ve dönmüyor.

Banka / kredi dolandırıcılığına kaldığı yerden devam ediyor.

Kendisini arayan soran olmasın diye, adına sahte bir ölüm belgesi düzenleyip cinayete kurban gitmiş, ölmüş numarası yapıyor. Kağıt üzerinde kendini öldürdüğü için, hakkındaki tüm suçlamalar düşüyor. Ancak, yine bir dolandırıcılığı sırasında bankadaki kameralara yakalanıyor ve emniyet birimleri bunun ölmediğini anlayıp tekrar aramaya başlıyorlar. Ancak evine yaptıkları baskında binlerce sahte kimlik ve para bulmalarına rağmen, Tayfun çoktan topuklamış, evi terkedip yeni maceralara açılmış durumda.

Sahte kimliklerle yıllarca yaşayıp onu bunu dolandırıp para pul içinde yüzerken birden aklına daha büyük bir vurgun yapma fikri geliyor.

Hemen bir köye gidiyor, yaralı bir sincap buluyor. Sincabı iyileştirme serüvenini YouTube kanalı üzerinden yayınlamaya başlıyor.

Başka sincaplar alıyor, yaralı hayvanları bulup iyileştiriyor vs vs derken bildiğin ünleniyor. Artık ünlü biri olduğu için TRT’de hayvan sevgisi üzerine programlara katılıyor, Kim Milyoner Olmak İster’de yarışıyor falan filan ama, bu arada ilginç birşey yapıyor.

Tekrar kendi orjinal ismini, yani Tayfun Demir’i kullanmaya başlıyor. Çünkü ülkede zaten bir yığın aynı isme sahip kişi var. Geçmişte kimlik bilgilerini çalıp borç batağına sürüklediği, hatta tutuklanan zavallı konfeksiyon işçisi bir Tayfun Demir bile var üstelik. Neyse, bu arkadaşımız hayvanseverler arasında çok popüler oluyor. Bir sevgi insanı, muazzam bir iyilik abidesi olarak görülmeye başladığında dolandırıcımız hemen ilk numarasını yapıyor: Hayvan dostlarımıza bağış yaparak mama hediye edin diyor ve bir mobil uygulama yayınlıyor. Mobil uygulamaya girip kaydolup kedi köpek maması bağışlıyorsunuz.

Yalnız kimsenin ayıkmadığı bir şey var, uygulamadan bağış yaparken sizden ad soyadınız yanında TC kimlik no da istiyor. Hooop uygulama üzerinden banka bilgileriniz dahil tüm kimlik bilgilerinize de sahip oluyor. Gelsin paracıklar, gitsin paracıklar. Buradan gelen para yetmiyor olacak ki, aklına dahiane başka bir dolandırıcılık fikri geliyor. Hemen nerede olduğu bilinmeyen bir köyde bir ev inşa ediyor.

Bunu da Youtube kanalı üzerinden sürekli yayınlarla herkese gösteriyor. Ev nerede diye soranlara ise, “bu doğa harikasının insanlarca işgal edilmesini, doğaya zarar gelmesini istemiyorum” cevabı ile tekrar mest ediyor. Hayvanseverliğin yanında çevreciliği ile de gönüllerde taht kuruyor. Bir süre sonra köy evine ve yaşantısına özenen insanlar benzeri yerlerden araziler almak, ev yapmak için buna ricalarda bulunmaya başlıyor.

Tayfun kardeşimiz de bu kişileri kıramayıp, Muğla civarlarında bazı araziler gösteriyor, ucuz olduklarını belirtiyor ve birer ikişer “imarsız” tarlaları satmaya başlıyor sahte belgeler ile. Ancak ilginç ve bir o kadar da normal bir şey oluyor.

Ekşi Sözlük’te de adına övgüler düzülürken bir iki yazar bunun eski dolandırıcı Tayfun Demir olduğundan şüpheleniyorlar. Ve entryler girerek şüphelerini dile getiriyorlar. Örneğin diyorlar ki; “niye videolarda hiç yüzünü göstermiyor? Niye evinin bulunduğu yer belli olmasın diye çevreyi hiç göstermiyor? Niye mama bağışı uygulamasında TC no istiyor” falan filan. Tayfun ise, bu iddialara hayır o ben değilim, isim benzerliği, hakkımda açılmış davalar oldu ama mahkeme o kişinin ben olmadığını anladığı için serbest bırakıldım diyerek mahkemeden verilmiş beraat ilamlarını gösteriyor. Ancak herkesin inandığı bu belgelere bazı Ekşi yazarları inanmıyor.

“Bu beraat ilamları sana değil, dolandırdığın konfeksiyon işçisi Tayfun’a ait” diyorlar. Tabii, sorgulayan bu arkadaşları Ekşi Sözlük’teki hayvansever sevgi pıtırcıkları linç ediyor ama, içlerinden biri inatçı çıkıyor. “Seni yakalatmazsam şerefsizim” şeklinde bir entry yazarak, videolardan elde ettiği konum bilgileri vs her şeyi toplayıp 10 sayfalık bir dilekçe ile emniyete başvuruyor.

Sonuç: Başarılı dolandırıcımız Tayfun Demir, 2 gün önce Muğla’da köy evine yapılan baskında kıskıvrak yakalanıyor.

Hakkında verilen, 52 yıllık kesinleşmiş hapis cezası nedeniyle kodese tıkılıyor ama, eskisi gibi açık cezaevine değil. Şu anda internette hala bunu savunan, “böylesine iyi kalpli biri bunları yapmış olamaz, Tayfun beye komplo kurdular” diye ağlaşan onbinlerce hayranı var.

YORUMLAR

  1. Mağdur dedi ki:

    Bizim çiçekçi Mehmet’ten daha ustaymış bu