Dolar 32,4396
Euro 34,7447
Altın 2.440,06
BİST 9.915,62
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Zonguldak 15°C
Hafif Yağmurlu
Zonguldak
15°C
Hafif Yağmurlu
Cts 15°C
Paz 16°C
Pts 15°C
Sal 16°C

KELEŞ ERDEMİRİ VE EREĞLİ’DE KENDİNİ BARON SANAN BALONLARI UYARDI.

KELEŞ ERDEMİRİ VE EREĞLİ’DE KENDİNİ BARON SANAN BALONLARI UYARDI.
29 Mart 2021 10:49 | Son Güncellenme: 29 Mart 2021 21:28
652
A+
A-

ERDEMİR’İ ORTAK AKLA DAVET EDİYORUM; YOKSA EYLEMLERE BAŞLAYACAĞIZ”

TSO Başkan Arslan Keleş Açık Oynadı …

Kdz. Ereğli Ticaret ve Sanayi Odası (TSO) Başkanı Arslan Keleş, düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu ve pandamı sürecindeki oda çalışmaları hakkında bilgi verdi.Kdz. Ereğli TSO Başkanı Arslan Keleş, yönetim kurulu üyelerinin de katılımıyla Oda Konferans Salonunda basın toplantısı düzenledi.Bazı kurum ve kuruluşlarda görev değişikliği olduğunu hatırlatarak; “başta Ereğli Gazeteciler Derneği Başkanlığına seçilen Şafak Erel’i, Türk Metal Sendikası şube başkanı Yakup Yılmaz’ı ve yeni kurulan Ereğli Dijital Medya ve Gazeteciler Derneği Başkanı Doğan Gönüllü’yü yeni görevlerine seçilmelerinden ötürü tebrik ediyorum, kendilerine başarılar diliyorum.”dedi.

“PANDEMİDEN EN ÇOK ETKİLENEN KESİM İŞ DÜNYASI”

Pandemi sürecinin zorlu ve sancılığı geçtiğine değinen Keleş, “bir çoğumuzun ya kendi ya da yakınları bu illet hastalığa yakalandı. Yakınlarımızı, sevdiklerimizi kaybettik. Alışmış olduğumuz hayat düzeninin dışına çıktık, artık yeni normallerimiz oldu. Herkes aşı oluncaya kadar ve bu hastalığın ilacı bulununcaya kadar hepimiz çok dikkatli ve sorumlu davranmaya devam etmek durumundayız. İçinde bulunduğumuz durum tüm dünya ve avrupa ülkeleri ile aynı. Tüm dünya kontrollü bir şekilde hem sağlık hem de ekonomik sistemlerinin devamlılığını sağlamaya çalışıyorlar. Pandeminin etkileri ev hayatına girdiği kadar en büyük etkisi de maalesef iş hayatına oldu. Pandemiden en çok etkilenen kesim iş dünyasıdır. Pandemi sürecinin başından beri devletimiz, iş dünyasına elinden geldiği ölçüde ekonomik anlamda destek olmaya çalıştı. Tüm yapılanlar için devletimize minnettarız. Tabi bu yapılanlar yeterli değil ama bütçe doğrultusunda yapıldığı için maalesef eldeki imkan bu. Tabi bir taraftan devletimizin destekleri varken bu desteklerden yararlanamayan birçok da kurum ve kuruşumuz ile işletmemiz var. Birçok arkadaşımız maalesef kirasını, elektrik parasını, doğalgaz parasını ödeyemiyor. Kirasını ödeyemeyen işletmelerimiz tahliyeyle karşı karşıya kaldılar. Bu konuda devletimizin kira desteği yeterli gelmedi. Kira desteğinin, elektrik ve doğalgaz desteğinin karşılıksız bir şekilde karşılanmasını hükümetimizden ve devletimizden beklemekteyiz. Bu konuda milletvekillerimize de bize yardımcı olmaları için çağrıda bulunmak istiyorum. Hizmet sektöründe çalışan birçok işletmemiz kısa çalışma ödeneğinden ya da diğer desteklerden yararlandı fakat kısa çalışma ödeneğinden yararlanamayan birçok arkadaşımız var. Çünkü bildiğiniz üzere hizmet sektöründe çalışan arkadaşların hepsi son yıllarda sigortalı olması gerektiği gibi bir takım şartlar var bu şartları yerine getiremedikleri için kısa çalışma ödeneğinden de yararlanamadılar. Bir taraftan da kısa çalışma ödeneği maalesef bu ay sonu itibariyle son buluyor. Hem iş dünyasının temsilcisi Rifat Hisarcıklıoğlu’nun da bu konuda açıklaması var, bizim de aynı doğrultuda bir beklentimiz var; kısa çalışma ödeneğinin 2021 yılı sonuna kadar devam etmesini istiyoruz. ”diye konuştu

.“PANDEMİDE ÜYELERİMİZİN İHTİYAÇLARI İÇİN TAM KADRO ÇALIŞTIK”

Keleş, pandamı süreci boyunca TSO olarak üyeleri için kendi yaptıkları çalışmalardan da söz etti ve “suskun kaldığımız için zaman zaman eleştiri yağmuruna tutulduk ama bunların hiçbiri haklı gerekçelerle ortaya konmuş olan eleştiriler değildi. Kulaktan dolma, iftiraya varan maalesef hadiselerdi. Biz bu süreçte öncelikle üyelerimizin temel ihtiyaçlarını karşılayabilmek için tam kadro çalıştık. Zaman zaman mesai saatleri kısıldı, çalışma günleri kısıldı ama biz bunların hepsinde çalışma arkadaşlarımızın da fedakarlığıyla buradaki iş düzenini de aksatmadan çalışmaya devam ettik. Yasaklı günlerde ve yasaklı saatlerde çalışmanın devam edebilmesi için üyelerimize çalışma izin belgelerinin alımında yardımcı olduk. Bazı sektörlerin de bu kapsam içerisine alınması için başta kaymakamımız olmak üzere diğer devlet büyüklerimizden de destek aldık. Geldiği günden bu yana iş dünyasına olabildiğince destek veren Kaymakamımız İsmail Çorumluoğlu’na da Ereğli’deki üretimin, Ereğli’deki sanayinin durmamasına gösterdiği gayretten ötürü teşekkür ediyorum. Üretim ve imalat devam ediyor bir taraftan da bunların yurt dışına ve yurt içine takipli işleri var. İşte hastalık da olsa salgın da olsa üretiminize devam etmek zorundasınız. Devam edemediğiniz zaman ceza ile karşı karşıya kalabilirsiniz. Bu cezaların önüne geçebilmek için Ticaret ve Sanayi Odaları olarak haklı bir sebep ortaya koyarsa firmamız mücbir sebep verebiliyoruz. Yurt dışı ihracat yapacak olan firmalarımızın birkaç tanesine mücbir sebep belgesi verdik salgından ve elektrik kesintilerinden doğru tam çalışamadıkları için. Bunu sadece biz verebiliyoruz. Çok önemlidir, ülkemizin kaynaklarını doğru bir şekilde kullanımının önünü açabilmek için Odalara verilmiş olan bir yetkidir. Nefes Kredisi’nden 150 firmamızı 8 milyon tutarındaki kaynaktan yararlandırdık. Salgın dolayısıyla kapanan, açılan sonra tekrar kapanan işletmelerimize aidat seviyelerini en alt gruba indirdik. Yönetim kurulunda hiç bunlardan aidat almayalım konusunu da konuştuk maalesef bu yönetmelik ve kanunlar çerçevesinde mümkün değildi. Biliyorsunuz Oda’nın zaman zaman genelde Ramazan aylarına denk gelen gıda yardımları oluyor. Geçen yıl bu gıda yardımlarımızın birinci partisini yaklaşık bin 500 adedini pandamı dolayısıyla kapanan işletmelerimizin çalışanlarına vermek kaydıyla gerçekleştirdik. Tekrar Kasım ayında başlayan yasaklardan sonra yine aynı durum söz konusuydu, yaklaşık 500 tane kumanyayı arkadaşlarımızın çalışanlarına teslim ettik. Eğitime destek olduk. Uzaktan eğitim artık hepimizin bir yakınında gördüğü bir durum. Milli Eğitim Bakanlığımızın açmış olduğu kampanyaya biz de Kdz. Ereğli TSO olarak İlçe Milli Eğitime 105 adet tablet vermek suretiyle ve 15 tanesini de kendi tesbit ettiğimiz öğrencilere vermek suretiyle 120 adet tablet yardımında bulunduk. Pandemi sürecinde Oda eğitimlerimize devam ettik, Zoom üzerinden eğitimler vermeye devam ediyoruz. Belen Sanayisinin hemen arkasında Odamızı temsilen kuruculardan bir tenesi de benim olduğum Ören Küçük Sanayi Kooperatifi ile öyle tahmin ediyorum ki ihtiyaca biraz daha cevap vereceğiz. Kaymakamlığın kurmuş olduğu denetim ve koordinasyon kuruluna biz de dahil olduk. Hafta içerisinde üyelerimizi gezerek kendilerini konuyla ilgili bilgilendiriyoruz. Denetimlere katılıyoruz, cezayla ya da kapanmayla karşılaşmamaları için uyarılarda bulunuyoruz.”ifadelerine yer verdi.

“TOBB BAŞKANINA EREĞLİ İÇİN TALEPLERİMİZİ İLETTİK”

Süreç içinde Ereğli’nin gelişmesi ve büyümesi konularında TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ile görüştüklerini ve destek istediklerini söyleyen Keleş, “bütün TOBB toplantılarını Zoom üzerinden yapmaya başladık. Burada yapılan toplantılar içinde Tarım Bakanı ve Sanayi Bakanı ile yapılan toplantılara katıldık şehrimizle ilgili konularda söz istedik ve talepte bulunduk. Bunlar neydi; göreve geldiğimiz günden beri söylüyoruz Zonguldak ilini tarımsal kırsal kalkınmada öncelikli bölgelerin içerisine alınması. Bu konuyu biz çeşitli seferlerde milletvekillerimiz ile de aksettirdik hem de bu konuyu kendimiz Sayın Bakanımıza ilettik. Değerlendirme süreci devam etmekte, bu Ereğli açısından çok önemli. Ereğli tarım şehri değil belki baktığımız zaman ama ciddi bir tarım potansiyeli olan; hayvancılık ve balıkçılık da ciddi bir potansiyeli olan ve desteğe muhtaç bir yerdir. Bu destekten yararlanabilirsek, denizden en fazla balık çıkış noktasıdır Ereğli; soğuk hava deposu, balık işleme tesisleri gibi işletmeler kurulabilir bunlar emek yoğun işlerdir. Dolayısıyla burada birçok arkadaşımız istihdam edilebilir. Diğer taraftan en büyük talebimiz de Ereğli’de kurulu mevcut tersanelerin daha fazla istihdam sayısına ulaşabilmeleri için çalışabilir ve aktif hale gelmeleri gerekmektedir. Bizim talebimiz devletimizden ve hükümetimizden Ereğli’ye kamunun ihtiyaçlarını, devlet ve savunma sanayinin ihtiyaçları için buralara da iş verilmesinin önünün açılmasıdır. Yaklaşık 10 gün önce TOBB Başkanımız Rifat Hisarcıklıoğlu ile bir araya geldik. Burada üyelerimizi, hepimizi ilgilendiren bir kaç konuyu önemle vurguladık ve çözümü için biz de çözüm masasında olmak istediğimizi gösterdik. Bunlardan bir tanesi gıda perakendeciliği; bu sektörün düzelmesi ile ilgili esaslar ve çözüm önerilerimizi ilettik. Ulusal basından da takip etmişsinizdir marketler de beyaz eşya satılmayacak gibi şeyler vardı. Hem bunun nasıl olmasının gerektiği hem de tüketici olarak hepimizi ilgilendiren gramaj meselesi var. Eskiden markete girdiğimiz zaman bir ürün bir kiloydu, 5 kiloydu. Şimdi beş kiloluk ayçiçek yağı var, dört buçuk var dört var yakında üç buçuk olacak üç olacak tüketici tarafından farkında olunmadan ciddi bir haksız rekabete yol açan bir durum söz konusu. Bunlara kadar çalışma saatleri, çalışma günleri, marketlerde satılabilecek ürünler ve nüfusa göre açılabilecek olan market sayıları ile ilgili olarak yapılması gerekenleri biz başkanımıza ilettik. Yani 100 metre içerisinde üç harfli marketlerden üç tane olması benim küçük esnafımı bitirdiği gibi; gramaj konusunda da esas delme noktasını bunlar yaptılar Türkiye’de gramajla ilgili maalesef kanunlarda bir yer yok, dolayısıyla tüketici de bundan zarar görüyor. Hem satıcı bundan zarar görüyor hem de tüketici bundan zarar görüyor. Bu konuyla ilgili taleplerimizi ilettik.”dedi.

“EREĞLİ’NİN YENİ BİR OSB’YE İHTİYACI VAR”

Keleş, Ereğli OSB’nin artık tam doluluk oranına ulaştığını kaydederek; “inşaatı devam eden firmalarımız var. Hemen yanı başında kurulan Alaplı OSB’de hemen hemen tam doluluğa ulaştı. Yatırımcılar geliyor şehir dışından yer bulmaya çalışıyor; maalesef yeni yer yok. Ereğli’nin yeni bir Organize Sanayi Bölgesi’ne ihtiyacı var. Ereğli’nin yeni bir OSB’ye ihtiyaç olduğu gibi Zonguldak’ta açılmış ama henüz daha dolmamış OSB’ler var. Bizim Ereğli’de yeni ihtisas sanayi bölgesine ihtiyacımız var ki yeni bir organize sanayi bölgesi açabilelim. Bununla ilgili olarak da Sanayi Bakan Yardımcımızdan randevu aldık 1 Nisan günü için, iki tane tespit ettiğimiz yer var, bunlarla ilgili olarak bakan yardımcımızla konuşacağız Ereğli’ye yeni bir OSB’nin kurulabilmesi için ilk adımı atmış olacağız. Yaklaşık bir senedir gündemimizde olan bir konuydu ama ancak yerine getirebiliyoruz.” şeklinde konuştu.

“EREĞLİ GÜMRÜĞÜNDE CAM İTHALATI İÇİN YETKİ İSTEDİK”

Keleş, Ereğli’nin kurulu liman kapasitesinin 21 milyon ton olduğunu anımsattı ve “işte 20 milyon ton Erdemir, 1 milyon ton belediye limanının kapasitesi var. Bununla ilgili olarak gümrük yetkilerimizi arttırmıştık. Cumhurbaşkanlığı yeni bir kararname çıkarmıştı gıda ve orman ürünleri ile ilgili olarak. Bir taraftan pandamı ile birlikte bazı sektörlerde ciddi sıkıntılar baş gösterdi. Ülkede cam yok, hem ihracat var ama bir taraftan da iç pazarı karşılayacak cam yok. Cam hem kullandığımız eşyalarda var hem de inşaat sektörünü yakından ilgilendiriyor. Ereğli’nin gümrüklerine de cam ithalatı için yetki ve izin alabilmek için bakanlığa başvuruda bulunduk. Bakanlık süreci değerlendiriyor, kısa zaman içerisinde de bunun neticesini almış olacağız.”dedi.

“ERDEMİR YÖNETİMİNDEN BEKLENTİLERİMİZ VAR”

Göreve gelmeleriyle birilikte ilçedeki yöneticilerle sürdürülebilir, iyi ilişkiler içinde olmaya gayret gösterdiklerimi ifade eden Keleş, “Birlikte hareket etmenin neticesini, yakında inşaatına başlanacak olan Kdz Ereğli fakültelerinde görmüş olacağız. Bu konudaki en önemli katkılardan biri Ereğli TSO’ya aittir. Biz bu konuyu sadece öğrenci sayısına bağlı ekonomik girdi olarak değil, aynı zamanda şehrin sanayi ve hizmet sektörüyle entegrasyonu açısından önemli bir argüman olarak görüyoruz. Pandeminin görülmesiyle birlikte bazı sektörlerde hareketlilik oldu. Mobilya, beyaz eşya, inşaat sektörlerinde pozitif hareketler oluştu. Sonra bu sektörlerde duruş başladı. Bu kez de Demir Çelik ve nakliye sektöründe hareketler oluştu. Sac tüccarları ve nakliyecilerimiz tarihlerinde en iyi günlerini geçirdiler ve geçirmeye devam ediyorlar. Fakat son günlerde Ereğli’de iş huzurunu bozmaya çalışan bazı kişi ve kurumlar, bu olumlu gidişata sekte vurmak için bilindik numaralarını yapmaya başladılar. Böl parçala ve yönet. Ama bu sefer bu numaralar tutmayacak. Ereğli’de geçmiş dönemde Erbirlik nakliye kooperatifi kuruldu. Bu kooperatif işlerine devam ediyor. Karasu-Gazi Metal işini yapıyor. Araç sayısı ciddi anlamda artmış vaziyette. Elinde bir iş var. Maalesef Erdemir bu devam eden işin fiyatlarını iyileştirmek yerine, buradaki iş huzurunu bozmak için gayret sarf ediyor. Tekrar ihaleye çıkıyor, geçici teminat dahi almıyor. Amaç fiyatı düşürmek. Her şeyin fiyatı yüzde elli artmışken, buradaki iş huzurunu bozmak için bir tezgahla karşı karşıyayız. Sadece Karasu işi değil, orada hemen hemen bitme noktasına gelen ağır tonajlı araçların yeniden ortaya çıkmasına, bu işe yatırım yapan nakliyeci esnafının tekrar sıkıntılı günler geçirmesine sebebiyet verebilecektir. Bu konunun derinleşmeden, olması gerektiği gibi devam etmesi için Erdemir Yönetiminden beklentilerimiz var. Bu olmazsa, bize verilen demokratik haklar neticesinde eyleme başlayacağız. Bu iş öyle kolay değil. Erdemir yöneticilerinden odaların ev sahipliğinde bir toplantı organize ederek, ortak aklı aramaya davet ediyoruz. Ereğli’yi taşra gözüyle görmekten herkesin vazgeçmesi lazım. Ereğli iş insanlarına kim taşralı muamelesi yapıyorsa, bundan vazgeçmesi lazım. Kimseye pahalı mal satalım demiyoruz, eşit şartlarda varsa tedarik Ereğli’den yapılmalı. Çünkü burada havayı da tozu da biz soluyoruz. Demir-Çelik sipariş üzerine çalışıyor. Verdiğiniz siparişlerin bir kısmı, bültenler eksik tonajla kapatılıyor. Fiyatlar arttığı için malzeme verilmiyor. Tersi durum olduğunda, malzeme fiyatları aşağı gitse, şu anda 44 ton verilen bülten şu anda 38 tonla kapatılırken, o zaman 50 tonla kapatılır. Bu arkadaşlar risk almışlar, sipariş vermişler. Sözleşmede yüzde elli fazla yüzde eksik verebiliyor ama bu fiyatlar artarken az, azalırken fazla olması gerektiği anlamına gelmemeli.”görüşlerine yer verdi.

“ERDEMİR ENGELLİLERE İSTİHDAM SAĞLAMALI”

Deniz acentelerinin sorununun çözülmesi dolayısıyla Erdemir’e teşekkür eden Keleş, “Türkiye’de iş yapan herkes engelli çalıştırmak durumunda. Erdemir’in 85 kişi engelli istihdam etmesi gerekiyor. Erdemir kişi başı 4 bin lira ceza ödeyerek bu istihdamı yapmaktan sakınıyor ama cezayı ödüyor. 85 kişi 12 ayda 4 milyon lira yapar. Cezayı ödediğinizde, vergiye indirim konusu yapamıyorsunuz ama birini çalıştırdığınızda maliyeti etkilediğinden vergide indirim konusu yapabiliyorsunuz. Bu konudaki söylemimizin desteklenmesini arzu ediyoruz. 85 Ereğli’de yaşayan engelli arkadaşımızın iş güç sahibi olmasını arzu ediyoruz.”diye konuştu.

“OYPA İŞÇİLERİ PERSONEL OLMALI”

Keleş, OYPA içinde çalışanların ağır sanayide asgari ücretle çalışmaya devam ettiğini de hatırlattı ve bu kişilerin personel olmak istediğini dile getirerek, “Her seçim zamanı birileri gelir, yardımcı olacağız diye söz verir. Seçim biter, bu söz de gider. Torpiliniz varsa geçersiniz. Olmayanlar öyle devam eder. Bu konuda bize talepte bulunan arkadaşlarımız var, inşallah bu konuda da çözüm bulunur.” dedi.

“TERSANELERDE BİNE YAKIN İSTİHDAM VAR”

Tersanelerde bine yakın mevcut istihdam bulunduğunu ifade eden Keleş, “Bir tersanemiz tesis güvenlik belgesi aldı. Üretim izin belgesi için başvuru yaptı. Bunlar gerçekleşirse, tersanecilerimiz de iş bulma gayreti olursa, burada istihdam artar. Tahsisi iptal edilmekle karşı karşıya kalan tersaneci arkadaşlarımız var. Bunların çözümü için kurulan ortak girişim grubuyla hareket etmeye çalışıyoruz. Üretim belgesi ve tesis güvenlik belgesi için tapunuz veya irtifak belgesi gerekiyor. Bunda en fazla emek, TSO’dur. Biz icra makamı değiliz, rica makamıyız. Bana bir sorun gelirse, bunu yapabilmek için her türlü gayreti gösteririz.”şeklinde konuştu.“

TERSANELER LİMANININ ÜÇÜNCÜ KİŞLERİN TAHMİL TAHLİYE İŞLEMLERİNE AÇILMASI LAZIM”

Bozhane limanının risk oluşturduğunu da kaydeden Keleş, “Tersanelerde yapılan liman, devletimiz tarafından yapıldı. Tersanecilerimize tahsis edildi. Bu limanın üçüncü kişilerin tahmil tahliye işlemlerine açılmasını istiyoruz. Bu konunun çözüm mercisi siyasilerimizdir. Siyasilerimizden, AK Parti ilçe başkanından bu konuda girişimde bulunmasını istiyoruz. Bu önemli bir ekonomik girdi ve istihdam sağlayacaktır, bunun yanında hepimizi trafik yoğunluğundan da kurtarmış olacaktır. OSB yakınında bir liman herkesin işini çözecektir.” dedi.

“FAHİŞ FİYAT ASIL NEREDE?…”

Keleş, market fiyatları konusunda da görüşlerini belirterek, “Fahiş fiyat esas nerede biliyor musunuz? Çimento fiyatları neredeyse iki katına çıkmış durumda. Hiçbir ithal girdisi yok. İnşaat demiri iki katına çıkmış vaziyette. Maliyetleri iki katına çıkaracak bir artış yok. Sac fiyatları iki kata çıkmış durumda. Ticaret ve Sanayi bakanına seslenmek istiyorum. Fahiş fiyat olan noktalar bu ana sektörlerde. Bunların hepsi bize enflasyon olarak geri dönecek. Bu konular üzerinde hükümetin de vurgu yapması lazım. Yoksa marketlerde raf raf dolaşarak, üretici kaynaklı fiyat arkadaşlarını esnafıma, tüccarıma sorgulama hakları maalesef yok.”ifadelerine yer verdi.“

EREĞLİ-DEVREK YOLU VE ÇEVRE YOLU NETİCELENDİRİLMELİ”

Siyasilerden Ereğli’nin gelişmesi için beklentilerinin sürdüğünü ifade eden Keleş, “Ereğli Devrek yolu bir an önce tamamlanması. Bu konuda ısrarlı takibimizi sürdürüyoruz. Çevre yolunun neticelendirilmesi en büyük beklentimiz” dedi.

EREĞLİ’DE TEKNOPARK İÇİN KULUÇKA MERKEZİ TALEBİNDE BULUNDUK”

Teknopark genel kurulunun geçtiğimiz günlerde yapıldığını hatırlatan Keleş, “Zonguldak merkezli bir Teknoparkımız var. Bir şubesinin Ereğli’de kurulması için beklentimiz vardı. Toplantı esnasında Ereğli’ye bir kuluçka merkezi açılması için talepte bulunduk. Talebimiz oda başkanlarımız ve yönetim kurulumuz tarafından kabul edildi. Ereğli en kısa sürede kuluçka merkezine kavuşacak. Daha sonra Ereğli ve Alaplı’nın ortak teknopark şubesine kavuşmasına da bu ön ayak olmuş olacak.”şeklinde konuştu.

Keleş, gazetecilerin sorusu üzerine, kuluçka merkezi ve teknopark için yer probleminin olduğunu, bu konuda kısa sürede netice alınacağına inandığını da sözlerine ekledi.

Az sonra …

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.