Kişisel Verileri Yayınlamak Suçtur, Peki Hukuka Aykırı Davrananlara Destek Olmak Etik midir?
Basın özgürlüğü, hukukun belirlediği sınırlar içinde değerlidir. Ancak bu özgürlük, kişisel verileri hukuksuzca ifşa etme hakkı vermez.
Kdz. Ereğli’de görülen davada, kişisel verileri izinsiz şekilde yayınladıkları gerekçesiyle yargılanan Sina Çıladır ve Kerimcan Günaydın, mahkeme tarafından suçlu bulunarak 2 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı.
Bu karar, basın özgürlüğü adı altında kişisel hakları ihlal edenlerin cezalandırılacağına dair önemli bir hukuki örnek teşkil etti. Ancak asıl dikkat çeken gelişme, bu mahkumiyet kararının hemen ertesi gününde yaşandı.
Ceza Alan Gazetecilere Milletvekili Ziyareti
Hukukun cezalandırdığı iki kişinin, mahkumiyet kararından bir gün sonra Ak Parti Zonguldak Milletvekili Saffet Bozkurt ve ilçe başkanı tarafından ziyaret edilmesi, kamuoyunda tartışmalara neden oldu.
Ziyaret edilen kişiler kim?
- Daha önce İYİ Parti ilçe başkanı ve ekibinin özel WhatsApp yazışmalarını yayınladığı için 3 yıl 4 ay hapis cezası alan Sina Çıladır.
- CHP Belediye Meclis üye aday listesinde bulunan 32 kişinin kişisel verilerini izinsiz şekilde haberleştirdiği gerekçesiyle belediye meclis üyesi tarafından şikayetçi olunup 2 yıl 6 ay hapis cezası alan Sina Çıladır ve Kerimcan Günaydın.
- Gazetecilik adı altında Ak Partili adaylara yönelik ağır ithamlarda bulunan ve sert eleştirilerde bulunan kişiler
Bu gelişmeler ışığında şu sorular gündeme geliyor:
- Kişisel verileri hukuksuz şekilde ifşa eden bu şahıslara gösterilen hassasiyetin nedeni nedir?
- Milletvekili, her hapis cezası alan kişiyi aynı hızda mı ziyaret ediyor?
- Bu ziyaret, yargı kararına karşı bir duruş mu, yoksa ceza alan kişilere destek anlamı mı taşıyor?
- Ak Parti’ye zarar verdiği düşünülen haberleri yapan bu şahıslar, neden parti yetkilileri tarafından özel ilgi görüyor?
Milletvekili Talimatıyla Yüklü Miktarda Para Gönderildi mi?
Yerel seçim sürecinde, Ak Parti’nin adayı aleyhinde haberler yapan bu gazetecilere Milletvekili Saffet Bozkurt’un talimatıyla yüklü miktarda para gönderildiği iddiası, kamuoyunda ciddi bir tartışma yarattı.
Bu iddia doğruysa:
- Ak Parti’nin adayı İbrahim Sezer’in aleyhine yapılan haberlerin perde arkasında nasıl bir hesap vardı?
- Vekil, partisinin adayına zarar verdiği iddia edilen kişilere gerçekten para gönderdi mi?
- Bu, vekil ve gazeteciler arasındaki bir çıkar ilişkisine mi işaret ediyor?
- Bu gazeteciler, vekile şantaj mı yaptı? Gönderilen paraya rağmen Ak Parti adayına yönelik eleştirilerini sürdürmelerinin sebebi bu mu?
Bu iddialar cevap beklerken, ne ilginçtir ki bu gazeteciler yargıdan ceza alıyor, ertesi gün milletvekili bu ceza alan gazetecileri ziyaret ediyor!
Bu durumun etik olup olmadığı kadar, siyasi ve hukuki anlamda nasıl bir tablo oluşturduğu da kamuoyunun gündeminde.
Cumhurbaşkanı’na, danışmanlarına, bakanlarına ve genel merkezin belirlediği adaylara bile sert eleştiriler yönelten, sert dille eleştiri yapmayı alışkanlık haline getiren bir gazetecinin ceza aldıktan sonra milletvekili tarafından bu kadar hızlı ziyaret edilmesi, girift ilişkiler hakkında daha fazla soru işareti doğuruyor.
Hukukçu Milletvekilinin Bu Tavrı, Hukukun Üstünlüğü ile Bağdaşır mı?
Bir milletvekili ve özellikle de hukukçu kimliği taşıyan bir vekil, hukukun üstünlüğünü savunmak ve yargı kararlarına saygı göstermek zorundadır. Ancak mahkemeden ceza almış kişilerin ziyaret edilmesi, şu etik tartışmaları beraberinde getiriyor:
- Adaletin tarafsızlığına olan güveni zedeler mi?
- Yargının verdiği cezaya rağmen, siyasi çıkarlar uğruna bu kişilere destek mi sunuluyor?
- Bu kişilerle geçmişte çıkar ilişkileri mi vardı?
Eğer bu ziyaret tamamen insani bir dayanışma amacı taşıyorsa, milletvekili aynı hassasiyeti haksız yere ceza aldığı düşünülen diğer vatandaşlara da gösteriyor mu?
Hukukun Üstünlüğü Siyasi Hesaplara Kurban mı Ediliyor?
Hukuk devleti ilkesi gereği, hiçbir siyasetçi, suç işleyen kişilere mahkeme kararına rağmen destek veremez. Eğer siyaset, hukukun üzerinde bir güç gibi hareket ederse, toplumda adalet duygusu sarsılır.
Bu nedenle halk şu soruların yanıtlarını bekliyor:
- Bu ziyaretin amacı neydi?
- Her suçluya aynı muamele yapılıyor mu, yoksa bazı kişiler kayırılıyor mu?
- Hukukun verdiği cezayı hafifletmek ya da mahkumlara moral vermek gibi bir siyasi gündem mi var?
Kamuoyunun bu soruların yanıtlarını öğrenme hakkı vardır. Hukukun üstünlüğü, siyasi manevralarla zayıflatılamaz.
Saffet Bey bu linkleri incelerse en azından onu oraya getiren kişinin sayın vekile nasıl bir oyun oynadığını daha iyi anlayacaktır diye düşünüyorum.
Aşağıdaki bilgileri inceleyebilirsiniz.
https://www.facebook.com/groups/955998608396762/permalink/1335757810420838/?app=fbl
