Yalan makinesi!..
Sedef Kabaş…
Gazeteci…
Türkiye onu katıldığı bir konferansta yalan taktikleri ve bunların toplumu nasıl yönlendirdiği ile ilgili sözleriyle tanıyor.
Ne diyordu Sedef Kabaş “Kitleleri etkilemek istiyorsanız, ortaya kocaman bir yalan atın. Ama çok büyük bir yalan olsun. İkinci kriter çok basit bir yalan olsun. Sonrasında da bu basit ve çok büyük yalanı sürekli tekrar et. Ve ardından kitlelerin o yalanı gerçekmiş gibi nasıl kucakladığını otur seyret.”
Sedef Kabaş’ın Ereğli versiyonunu hepiniz tanıyorsunuz değil mi?
Kendisine “Gazeteci” diyor ama ne bir gazete sahibi nede bir yerde sigortalı çalışan.
Seçim kaybedince kendisine bir dernek kurmuş, etrafına da gazeteci olmayan kim varsa toplamış onları kukla gibi kullanıp nemalanmaya çalışıyor.
Tehdit , şantaj,iftira ,ahlâksızlık ne ararsan var.
Ama kendisini öyle bir allayıp pulluyor ki; sanırsınız Cami imamı.
Etrafındakiler hakkında internet kafecilerle oturup bir yalan uyduruyor, iftira atıyor, sonrada o yalanı ve iftirayı başkası atmış gibi herkese yutturmaya çalışıyor.
Zaman zaman başarılı da oluyor.
Tarihi eser kaçakçılığından ve bir iş insanına şantajdan sabıkası var.
Şimdilerde soyup soğana çevirmeye kalktıkları dernek hakkında türlü yalanlar uyduruyor.
Yazdıkları ve söylediklerinin “yalan” olduğu ortaya çıkmasına rağmen Sedef Kabaş taktiğini uygulamaya çalışıyor.
Ne diyordu Kabaş bir daha okuyalım “Kitleleri etkilemek istiyorsanız, ortaya kocaman bir yalan atın. Ama çok büyük bir yalan olsun. İkinci kriter çok basit bir yalan olsun. Sonrasında da bu basit ve çok büyük yalanı sürekli tekrar et. Ve ardından kitlelerin o yalanı gerçekmiş gibi nasıl kucakladığını otur seyret.”
Son yalanı Kdz. Ereğli Gazeteciler Derneği’nden 35 gazetecinin üyelikten çıkarıldığı yönünde.
Bunun yalan olduğu ortaya çıktı ama ısrarla aynı yalanı 2-3 günde bir yazmaya devam ediyor.
Kendisine 6 kişinin bulunduğu ortamda Eski Emniyet müdürü tarafından “Livadi” adı verilen ve FETÖ soruşturması geçiren iş insanlarının bilgilerinin yer aldığı iddia edilen dosya veriliyor…
Bu dosyanın akıbeti henüz bilinmiyor…
Geçmişte emniyet müdürleri ile rakı masalarında oturup kalkar, kumpaslar kurardı.
Devlet işe uyanınca şimdi dernek başkanlığı sıfatını kullanıp devlet kurumlarının başındaki kişilerle yeniden eski ilişkileri kurmaya çalışıyor ama başarılı olamıyor.
Kendisine engel teşkil eden herkes hakkında yalan söylüyor, iftira atıyor.
Kitleleri etkilemek için ortaya kocaman bir yalan atıyor…
Ama çok büyük bir yalan…
Sonrasında da çok basit ve bu büyük yalanı sürekli tekrar ediyor…
Ardından toplumun o basit ve büyük yalanı toplumun kucaklamasını bekleyip uzaktan seyrediyor…
Akgün Medya sayesinde bu taktiği her seferinde boşa çıkıyor.
Bizi susturmak için yine türlü yalanlarla mahkemelere koşuyor ama nafile…
Ne savcı nede hakimler bu yalan ve iftiraları yemiyor.
Kdz. Ereğli Gazeteciler Derneği’nin yakın bir zaman içerisinde yalan ve iftiralara karşı açıklama yapacağını biliyorum.
Bekleyelim ve görelim.
Eskiden özel plaka nasıl alınıyordu bilen var mı?
O özel plaka parası sonra ne oluyordu bunu bilen var mı ?
Araştırın bence bulursunuz!!!.
EGD ye ait büfeyi soyanlara hesap soramayan vergi dairesi ve kaymakamlık bunun nedenini açıklayana kadar benim gözümde suçsuz değildir.
Ve livadi dosyası ve livadi otelde olan iş insanları, orada olan devlet yetkilileri hepiniz hesap vereceksiniz.
bu livadi dosyasını merak etmiyor değilim doğrusu
Emniyet yada savcılık beni alsın. Benim ismini verdiğim iş adamı , gazeteci,muhtar ,emlakçı ,finansor hepsinin ismini vereyim hep beraber mahkemeye çıkalım bence tüm Ereğli ogrensin kimler hangi fetocuden ne kadar para almış devlet arşivi bir ortaya çıksın çok isterim bende Reşat dostum .