Cumhuriyet Halk Partisi’nin neferleri SÖZ verdi.

Sevgili Cumhuriyet Halk Partililer,

***

Öncelikle; sizlerin karşısına, Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk vilayeti olan, emeğin başkenti Zonguldak’ın, o cumhuriyeti kuran partisinin milletvekili adayı olarak hitap edebilmenin gururunu yaşadığımı ifade etmek isterim.

***

Temeli, kurtuluş mücadelesi ve sonrasındaki sağlam ilke ve devrimlere dayanan; gücünü de 15 Haziran 2017 tarihinde 13. Cumhurbaşkanımız sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun 25 gün süren adalet yürüyüşü ile pekiştiren partimiz, 14 Mayıs’ta ülkeye yeniden bahar getirme azmi ve hedefi ile bir kutlu yola daha çıktı.

Bu yol, iktidar yoludur.

Bu yol, yirmi bir yıldır ülkeyi saran kara bulutların üstüne güneş doğduracak yoldur.

Bu yol, büyük Atatürk’ün çizdiği çağdaş medeniyet ülküsünün yeniden canlanacağı yoldur.

Bu yol, yıllar geçtikçe eksiklikleri daha fazla hissedilen milli değerlerimizin yeniden kalplere nakşedileceği; toplumsal barış ve ülke bütünlüğünün, kardeşliğin ve birlikteliğimizin yeniden tesis edileceği bir geleceği getirecek gündür.

***

Değerli Cumhuriyet Halk Partililer,

Bu yolculuğun ana güzergahı, kuşku yoktur ki, bize dayatılan mevcut rejimi ortadan kaldırıp daha da güçlendirilmiş parlamenter sistemle Türkiye’yi buluşturmaktır. Rehberimiz Atatürk, kaptanımız genel başkanımız sayın Kemal Kılıçdaroğlu’dur. Aylardır ortaya koyduğu mücadele ile önce sevgi dilini tercih ederek yeni yüzyıl için birlik olmayı sağlayan ve Türk siyasetinin ufkunu açan sayın genel başkanımız, 15 Mayıs sabahı doğacak güneşi Cumhurbaşkanımız olarak selamlayacaktır. Biz buna inanıyoruz. Bu inancınızı sizler de asla kaybetmeyiniz!

***

Bizler için değeri tartışılamaz olan bu kürsüde, uzun uzadıya sorun ve sıkıntılarımızı sizlerle paylaşarak zamanınızı harcamak istemiyorum. Milyonlarca vatandaşımızın bildiğini; artık herkesin korkmadan ve bıkmadan dile getirdiği gerçekleri, burada bulunan sizlerin gözbebeklerinizden bile anlamak mümkün.

***

Bu iktidar hepimizi çok yordu; bezdirdi. Yoksunluklar içinde mücadele etmekten bıktırdı. Bu iktidar, vatandaşı yoksullaştırıp yandaşını zengin etmeye devam etmekle bizleri yeteri kadar kahretti. Bu iktidar çocuklarımızı, daha doğmamış torunlarımızı bugünden borçlandırma zihniyetiyle, cumhuriyetin hamurunda bulunan tüm tesisleri peşkeş çekip kendi öz değerlerimizi yok ederek bizi güçsüzleştirdi. Çocukluğumuzun; “Kendi kendine yeten ülkelerinden biri” olan Türkiye’yi Ukrayna’nın yağına, Rusya’nın buğdayına mahkum ederek bir de utanmadan bizleri dış güçlerin maşası kendilerini ise milli ve yerli olarak gösterme gafletiyle zaman zaman da kendisine güldürdü.

İşte tam da bu yüzden…

Bezginlikten kurtulma zamanı gelmiştir.

Kendimizi kahretme ve üzülme dönemi bitmiştir.

Bu ülkenin milyarlarca dolarını kendi sermayedarlarına peşkeş çekenlerle;

Türkiye’yi kanunsuzluklar içinde bırakanlarla kanun önünde hesaplaşma günü gelmiştir.

Öz değerlerimize dönme, Türkiye’yi kuruluş ayarlarına döndürme dönemi başlamıştır.

Tarımdan eğitime, sağlıktan sanayiye, yeni yüzyılın Türkiye’si Cumhuriyet Halk Partililerin ellerinde şekillenecektir.

Türk milletinin gülme zamanı artık gelmiştir!

Biz buna inanıyoruz.

***

Emeğin başkentinden tüm ülkeye sesleniyorum.

Ben Eylem Ertuğrul; ama biz, hepimiz Kemal Kılıçdaroğlu’yuz. Biz, hepimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’üz. Biz, ulu önderimizin; “iki büyük eserimden biri” dediği Cumhuriyet Halk Partisi’nin birer neferi olarak dün nasıl hazırsak bugün de hazırız.

İnanıyoruz.

Başaracağız.

***

Sana söz Devrek… sana söz Çaycuma, Gökçebey, Alaplı… Sana söz Kozlu, Kilimli, Ereğli! Sana söz canım Zonguldak! Sana söz güzel memleketim! Sana söz! Bu ülkeye yine baharlar gelecek! Sana söz! Bu ışık bir daha hiç sönmeyecek! Sana söz! Sana söz güzel ülkem! Bu umut hiç bitmeyecek!

En derin sevgi ve saygılarımla.