İşçi Aidatlarıyla Alınan Büyük Anadolu Otelin Eğlence Salonunda Sigara İçiliyor Dedik Yetkililer Ceza Kesti mi Yoksa İşlenen Suç Görmezden mi Gelindi …

İşçi Aidatlarıyla Alınan Büyük Anadolu Otelde Şeffaflık ve Güvenlik Var mı ?
Bir otel düşünün:
İşçilerin aidatlarıyla alınmış, onların emeklerinin ürünü olan bir işletme.
Ancak bu otelde işçilerin hakları, güvenliği ve işletmenin etik değerleri sorgulanır hale gelmiş.
Son dönemde, işçi aidatlarıyla alınan otellerde yaşanan bazı olaylar, hem işçi hakları hem de kamu güvenliği açısından ciddi sorular doğuruyor.
Kapalı Alanlarda Sigara ve Hukuki Sorumluluk
Kapalı bir alanda, üstelik bir otelde yaklaşık 500 kişinin olduğu bir eğlencede sigara içilmesi, Türkiye Cumhuriyeti yasalarına göre açık bir suçtur.
4207 sayılı Tütün Ürünlerinin Zararlarının Önlenmesi ve Kontrolü Hakkında Kanun,
kapalı alanlarda sigara içilmesini yasaklar.
Bu yasağa uymayan işletmelere ceza kesme yetkisi, başta Sağlık Bakanlığı’na bağlı denetim ekiplerine ve Belediye Zabıta Müdürlüğü’ne aittir.
Ceza kesmeyen yetkili kurum veya denetim ekibi, görevi ihmal suçu işleyebilir.
Böyle bir durumda, vatandaşların Cumhuriyet Savcılığı’na şikayette bulunma hakları vardır.
Kartalkaya Yangını ve Güvenlik Tedbirleri
Kartalkaya’da yaşanan yangın faciası, otellerdeki güvenlik önlemlerinin ne denli yetersiz olabileceğini gözler önüne serdi. Sadece yangın alarm sistemlerinin çalışır durumda olması değil, engelli bireyler gibi dezavantajlı grupların güvenliğinin de sağlanması gerekiyor.
Şu sorular, güvenliğin kapsamını belirlemek için kritik:
Engelli bireylerin tuvalette olduğu anlarda uyarı verecek bir sistem mevcut mu?
Yangın alarm sistemleri düzenli olarak kontrol ediliyor mu?
Yangın sırasında engelli bireylerin tahliyesine yönelik özel bir plan var mı?
Bu soruların cevapları, yalnızca bir otelin güvenlik standartlarını değil, insan hayatına verilen değeri de ortaya koyar.
Sendikal Haklar ve İşçi Baskısı
İşçi aidatlarıyla alınan bir otelin işletmecisinin, sendikalı işçileri sendikadan istifaya zorlaması ise ayrı bir skandaldır.
İşverenin, sendikalı işçilere baskı yapması ve işten çıkarma tehdidinde bulunması, Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’na aykırıdır.
Burada sorulması gereken bir diğer soru:
Sendikalar, aidatlarla alınan bir otelde çalışan işçilerin haklarını savunmak için neden eylem yapmıyor?
Fabrikalara üye kazandırmak için seferber olan sendikalar, kendi üyelerinin haklarını neden korumuyor?
Örnek “Elcab Kablo’da yaşanan tehditvari huzuru bozma durumu ”
Eylem Yerine Rekabet ve Bölünme
Bazı sendikaların, işçi haklarını savunmak yerine kendi iç çekişmelerine ve rekabete odaklandığı da sıkça duyulan şikayetlerden.
Örneğin, Elcab Kablo örneğinde, sendika üst yönetimi tarafından teşkilatlandırma sorumluluğu verilen kişi ile işverenin yakını olduğu iddia edilen ama sendika tarafından görevlendirip nemalandırılan kişilerin kendi aralarındaki rekabet yüzünden işçiler arasında bölünme yarattığı ve iş barışını bozduğu iddiaları dikkat çekiyor.
Bu tarz davranışlar, yalnızca işçi haklarını zedelemekle kalmaz, sendikalara olan güveni de sarsar.
Büyük Anadolu Otel’i Kim Koruyor?
Son olarak, işçi aidatlarıyla alınan otellerde yaşanan usulsüzlükler göz ardı ediliyorsa, burada birilerinin bu işletmeleri koruduğu şüphesi doğar.
İşçilerin emekleriyle alınan bir otelin, işçilerden yana değil de işletmecilerden yana tavır sergilemesi kabul edilemez.
Bu otellerin denetimi, işçiler tarafından seçilen bağımsız bir kurul tarafından yapılmalı ve her ihbar titizlikle incelenmelidir.
Sonuç
İşçi aidatlarıyla alınan otellerin yalnızca kâr amacı güden işletmelere dönüşmesi, işçi sınıfına yapılmış büyük bir haksızlıktır.
Hem sendikalar hem de kamu kurumları bu konuda görevlerini yerine getirmeli, işçilerin haklarını ve güvenliğini savunmalıdır. Çünkü bu oteller işçilerindir ve onların emeğiyle ayakta durmaktadır.