Ne Oldu Türk Metal ? Eski İşçiler Sana Güvenmediği İçin Mi Yeni İşçileri Yemeğe Ve Bilinmezliklere Davet Ediyorsun?

Ne Oldu Türk Metal?
Türk Metal Sendikası’nın işçi hakları mücadelesindeki duruşu, bugünlerde ciddi anlamda sorgulanıyor.
Çaycuma’da yetkisiz duruma düştüğü Elcab Kablo fabrikasında yaşananlar, sendikanın inandırıcılığını kaybettiğinin açık bir göstergesi.
Peki, neden sendika işçilerin güvenini hızla yitiriyor?
Elcab Kablo işçilerine baskı yaparken, neden kendi otelinde yaşanan haksızlıklara göz yumuyor?
——-
Manipülasyon ve Baskılar:
İşçi Hakları Nerede?
Türk Metal’in, yetkisiz olduğu Elcab Kablo fabrikasına eylem için eski ve tecrübeli işçileri getiremediği için bilinçsiz ve tecrübesiz yeni işçileri yönlendirdiği iddiaları, işçilerin sendikaya karşı ne kadar güvensiz olduğunu ortaya koyan büyük bir gösterge değil midir?
Öte yandan, Büyük Anadolu Otel’de 50’ye yakın işçinin sendikadan zorla istifa ettirildiği iddiaları varken, sendikanın bu konuda sessiz kalması manidar değil mi?
İşçi parasıyla yapılan bir otelde yaşanan bu durum karşısında bir adım atmayan sendikanın, yetkisiz olduğu bir fabrikada işçilere baskı yapması nasıl açıklanabilir?
Elcab Kablo işçileri, sendikanın bu manipülatif tutumuna açıkça karşı dururken, Türk Metal neden kendi otelindeki sorunları görmezden geliyor?
İşçi parasıyla yapılan ve onların hakkı olan Büyük Anadolu Otel’in bir işletmeciye devredilmesi, elde edilen gelirlerin işçilere hiçbir şekilde yansıtılmaması büyük bir çelişki değilmidir?
—
Büyük Anadolu Otel:
İşçilerin Parası Nerede?
Sendikaya açık bir soruyla başlayalım:
İşçi parasıyla yapılan bir otelin işletmesi neden başka birine devredilir?
Bu otelden elde edilen kazanç, işçilerin yaşamına nasıl yansıyor?
Bu soruların cevabı hâlâ net değil.
Ancak ortada apaçık bir iddia var:
Sendika yönetiminin, oteli kendi çıkarları doğrultusunda kullandığı söyleniyor.
Sendika temsilcileri ve yöneticilerinin otelde ücretsiz düğün yaptığı, yedikleri, içtikleri ve konakladıkları harcamaların rapor edilmediği iddia ediliyor.
Peki bu masraflar şeffaf bir şekilde Genel Başkan’a iletiliyor mu?
İşçiler bu bilgilerin açıklanmasını beklerken, sendikanın sessiz kalması durumu daha da şüpheli hale getiriyor.
Bir diğer kritik nokta ise otelin kurulu olduğu arazi.
Eğer bu arazi işverene aitse ve herhangi bir bedel ödenmemişse, sendikanın işverene olan bağımlılığı ve ilişkisi sorgulanmaz mı?
—
EYT ve İşçi Taleplerine Sessizlik
Türk Metal’in EYT’lilere verdiği desteğin sınırlı kalması, bu sessizliğin ardında gizli bir anlaşma olup olmadığına dair şüpheleri artırıyor.
İddialara göre, sendika yönetimi, kendi yakın çevresindeki eş, dost ve akrabalarının işe devam etmesini sağlamak için işverenle iş birliği yapmış olabilir. Eğer bu doğruysa, sendika işçiyi temsil etme misyonunu çoktan kaybetmiştir.
—
Altan Kalfa Olayı:
Sendikal Liderlik mi, Çelişki mi?
En büyük çelişkilerden biri, sendikanın temsilcisi Altan Kalfa’nın, işverene bağlı bir formene saldırmasına rağmen işten atılmayıp daha sonra işçilere lider olarak atanmasıdır.
İşvereni temsil eden formen, hem işçiler hem de işveren için bir güven unsurudur. Ancak böyle bir saldırıyı gerçekleştiren bir kişinin lider yapılması hangi mantıkla açıklanabilir?
İşveren bu duruma itiraz etmemişse, bu da kendi gücünü sorgulatmaz mı?
Daha da önemlisi, darp edilen formen o gün işvereni temsilen “olayın büyümemesi için” darp raporu almamış ve yasal yollara başvurmamıştır. Ancak o darbe izlerini ailesine ve çocuklarına açıklamak zorunda kalmıştır.
İşveren, Altan Kalfa’yı işten çıkarmak yerine koruyarak, hem işçilerin hem de kendi temsilcilerinin güvenini sarsmıştır.
Bu durum, işveren ile sendika arasında bir anlaşma mı var sorusunu gündeme getiriyor. Eğer işveren darp edilen çalışanını savunmuyor, aksine saldırganı koruyorsa, burada işçiler için nasıl bir adaletten bahsedilebilir?
—
Şeffaflık ve Güven İçin Adım Atılmalı
Türk Metal Sendikası, işçinin haklarını korumak yerine kendi çıkarlarını gözetiyor algısı yaratıyor.
İşçilerin emeğiyle yapılan yatırımların yanlış kullanılması, baskıcı politikalar ve şeffaflık eksikliği, sendikaya duyulan güveni yok ediyor.
Sendikaya çağrımız nettir:
İşçi parasıyla yapılan tüm yatırımların şeffaf bir şekilde rapor edilmesi,
İşçilerin söz hakkının korunması ve baskıların sona erdirilmesi,
İşverenle yapılan olası anlaşmaların açıklanması,
Liderlik pozisyonlarının dürüst ve güvenilir kişilerce doldurulması.
Türk Metal’in, kendi otelindeki sorunlara sessiz kalırken, Elcab Kablo’da işçilere baskı yapması asla kabul edilemez.
Eğer bir sendika, işçinin yanında durmuyor, haklarını savunmuyor ve onları manipüle ediyorsa, o sendika sadece kendi çıkarlarına hizmet eder hale gelmiştir.
Ne oldu Türk Metal?
Bu sorunun cevabını artık işçilerin değil, sendikanın vermesi gerekiyor.