Çaycuma’da İşçi Hakları Tartışması:

Elcab Kablo Fabrikası Gerçekleri

2020 yılında İstanbul’dan Zonguldak Çaycuma Organize Sanayi Bölgesi’ne taşınan Elcab Kablo Profil Sanayi Fabrikası, bugünlerde sendikal tartışmalarla gündemde.

Türk Metal Sendikası’nın iddialarına rağmen, gerçek tablo oldukça farklı görünüyor.

Fabrikanın sahibi ve AK Parti Zonguldak Milletvekili Adayı Nejdet Tıskaoğlu, işçilerin “babası” olarak anılmaya devam ederken, yapılan suçlamalar ve karalamalar ciddi soru işaretlerini beraberinde getiriyor.

Sendika İddiaları Ne Kadar Gerçekçi?

Türk Metal Sendikası, 2023 yılında Elcab Kablo’da örgütlendiğini ve 2024’te toplu iş sözleşmesi yaptığını duyurdu. Ancak sendikanın “işçilerin haklarını savunduğu” iddiasının arkasında neler olduğu tartışmaya açık.

İşçilerin zorla sendikaya üye yapıldığı ve süreçte iş barışını bozan tarafın sendika olduğu konuşuluyor.

İşçiler, kendi iradeleriyle sendikaya üye olduklarını ifade ederken, memnuniyetsizlikleri nedeniyle sendikadan ayrılmayı tercih ettiklerinde neden suçlanıyor?

Türk Metal Sendikası, kendi başarısızlıklarını örtmek için neden işvereni hedef alıyor?

İşçiler, sendikadan istifa ederken açıkça “haklarımız yerine getirilmiyor, memnun değiliz” demelerine rağmen, sendika neden bu gerçeği kabullenemiyor?

Sendikal Baskı mı, Özgürlükçü Yaklaşım mı?

Nejdet Tıskaoğlu’nun işçi haklarına verdiği önem ve onların yanında duran yaklaşımı, yıllardır kamuoyunda takdir topluyor.

Bir işveren olarak sendikaya açık kapı bırakması ve örgütlenmeye karşı çıkmaması, hatta işçilerin sendikal haklarını özgürce kullanmalarını teşvik etmesi büyük bir demokratik adım olarak değerlendirilmeli. Ancak sendika, bu özgürlükçü yaklaşımı neden tersine çevirmeye çalışıyor?

Sendikalı olunması için hiçbir engel koymayan ve bu sürece destek veren bir işverenin, şimdi neden “sendika karşıtı” gibi gösterilmeye çalışıldığı sorgulanmalı.

İddiaların dayanağı olmadığı ortadayken, bu söylemleri kimlerin yaydığı ve ne amaçla dillendirdiği önemli bir soru olarak karşımıza çıkıyor.

Sendika Kendi Başarısızlığını Örtbas mı Ediyor?

Sendikalı işçi sayısının artması, işverenin engel koymadığını net bir şekilde ortaya koyuyor.

Ancak işçiler, sendikanın verdiği vaatlerin yerine getirilmediğini,

taleplerinin karşılanmadığını gördüklerinde sendikadan ayrılıyor.

Peki, bu durumda neden fatura işverene kesiliyor?

Sendika, kendi başarısızlıklarını kabul etmek yerine, patronu hedef alarak gündemi değiştirmeye mi çalışıyor?

Türk Metal Sendikası’nın asıl gündemi, çalışanlarının çıkarlarını savunmak mı, yoksa kendi içindeki zaafları perdelemek mi?

İşçiler, gerçekleri yüksek sesle dile getirirken sendikanın bu eleştirileri duymak istememesi düşündürücü.

Nejdet Tıskaoğlu: İşçilerin Yanında Bir Lider

Elcab Kablo’nun sahibi Nejdet Tıskaoğlu’nun bölgedeki “işçilerin babası” imajı, onun işçi haklarına verdiği önemin bir göstergesi.

Tıskaoğlu, her zaman diyalogdan yana bir tavır sergileyerek işçilerin haklarını savunmaya devam ediyor.

Türk Metal Sendikası’nın gerilimi artıran açıklamalarına rağmen, Tıskaoğlu’nun serinkanlı ve çözüm odaklı tutumu, bu süreci doğru bir şekilde yönetmekte olduğunu gösteriyor.

Sorulması Gereken Sorular

1. İşçilerin sendikadan ayrılma kararı neden görmezden geliniyor?

2. Sendika, vaatlerini yerine getirmediği için işçiler memnuniyetsizliklerini dile getiriyorsa, bu durum neden çarpıtılıyor?

3. İşçilerin haklarını savunduğunu iddia eden bir sendika, neden öncelikle kendi eksikliklerini sorgulamıyor?

Sonuç: Gerçekler Er ya da Geç Ortaya Çıkar

Elcab Kablo Fabrikası’nda yaşananlar, sadece işçi hakları açısından değil, sendikal örgütlenme süreçlerinin doğru bir şekilde yönetilmesi açısından da ders niteliğinde.

Türk Metal Sendikası’nın iddiaları, kendi başarısızlıklarını örtme çabası olarak görülüyor.

İşçilerin patronlarına duyduğu güven, sendikanın gündem yaratma çabalarına rağmen sarsılmıyor.

Nejdet Tıskaoğlu ve Elcab Kablo yönetimi, çalışanlarının yanında olmaya devam ederken, sendikanın gerçekleri çarpıtarak kamuoyunu yanıltmaya çalışması kabul edilemez. İşçiler kendi kararlarını verir ve bu kararlara saygı göstermek herkesin görevidir.

Türk Metal Sendikası’nın hatalarını kabul ederek, işçilerin taleplerini gerçekten dinleme vakti çoktan geldi. Gerçekler er ya da geç ortaya çıkar,

işçi dostu bir lideri karalamaya çalışanların maskesi ise düşer.