Türk Metal’de neler oluyor?

Türk Metal’de neler oluyor?

Gazeteci Mustafa Uysal, Türk Metal ve Ereğli’de yaşanan gelişmeleri kaleme aldı.

#Mustafa Uysal #Türk Metal #Ereğli

“Türk Metal’de neler oluyor?

Türk Metal Sendikası Genel Başkan Yardımcısının beni takip ettirerek, bulunduğum cafeye adamlarıyla birlikte mafyavari baskınla şahsıma yaptığı tehdit ve hakaret olayını her ne kadar bazı çevreler ört bas etmek istese de, Şube Başkanı Yakup Yılmaz’ın yerine 1 nolu şube kurarak başka birinin atanması masumlaştırmak istense de, siz okuyucularımıza bu sürecin geçmişten bugüne geliş yönünü ve bugünden yarına yapılan hesapları ve planları penceremden anlatmak gerektiğini düşünüyorum.

2014 seçimleri öncesi Türk Metal Sendikası üyeleri tarafından Halil Posbıyık’a ve ekibine de fiili saldırılar düzenlenmiş, şehirde sanki Türk Metal – Posbıyık gerginliği varmış gibi algı yaratılmış ve Tüm işçiyi Belediyeye sloganlar ile yürüterek ortamı germe başarısını göstermiş olan o dönemin Sendika Şube Başkanı Odabaş’ın yaptığı olayları OYAK’ın uçbeyliği ve menfaatlerine hizmet etmesi olayı olarak düşünüyorum.

Şöyle ki;

İşin aslı o dönem ne Posbıyık’ın Erdemir çalışanlarıyla, nede Erdemir çalışanlarının Posbıyık ile aralarında bir problemi yoktu! Ancak OYAK ile Posbıyık arasında Belediye’nin vergi, harç , proje izinleri gibi yasal alacakları, ruhsatlandırma yükümlülükleri karşısında Belediye’nin isteklerini yerine getirmek istememek gibi bir tavrı ve ciddi bir Posbıyık rahatsızlığı vardı.

OYAK Grubunun işine Posbıyık’ın Belediye Başkanı olması gelmiyordu. OYAK’a göre Posbıyık, onlar İçin sıkıntılı bir isimdi ve değiştirilmesi gerekiyordu.

Hal böyle olunca Erdemir Vakfının o dönemde içinde bulunduğu mali suçlar, vergi cezaları ve işlenen suçlar dolayısıyla oluşan zaafiyet dolayısıyla işçilerini ekonomik kayıplarını kullanarak Erdemir işçisini, kadroya geçme hayalleri kuran OYPA çalışanlarını Sendika yöneticileri vasıtasıyla kullandılar.

OYAK Posbıyık’ın seçimi kaybetmesi için ve o dönem karşısındaki en güçlü aday olan Ak Parti adayının kazanması İçin tüm argümanların kullanılmasına müsaade ettiği gibi Sendikanın işyerlerinde seçim propagandasına dahi müsaade etti . Şehirde oluşan hava , OYAK rızasıyla Sendika işbirliği ile algı oluşturulup Uysal seçimi kazandı.

İşte OYAK’ın düğmeye basmasıyla tüm OYAK gücünü arkasına alan Türk Metal Sendikasının Şube Başkanı “ Belediyeyi Ak Partiye kazandıran Kahraman” rollerine büründü! Ama gerçek, Ak Partiye o dönem seçimi kazandıran Odabaş değil, OYAK’ın derin aklıydı!

OYAK açısından Hüseyin Uysal Başkanlığı dikensiz Gül bahçesi gibi geçti. Belediye noktasında hiçbir sıkıntı yaşamadıkları gibi, Başta Posbıyık döneminde kurulan Hava Gazı Ölçüm İstasyonunu 2018’de Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğüne devrinin yaptırılmasından, Erdemirin Özel Endüstri Bölgesi olmasının alt yapısını oluşturmasına, Erdemir’in Kdz.Ereğli Belediyesine bazı yasal yükümlülüklerinin görmezden gelinmesi dahil Belediyede işlerinin görülmesi noktasında rahat bir dönem geçirdi.

Uysal’ın Belediye Başkanlığı sürecini çok kötü yönetmesi, Ak Partide doku uyuşmazlığı, iç çekişmeler ve başarısız algı dolayısıyla sonrasındaki ilk seçimde hiç istemedikleri “siyasi hayatı bitti “ denilen Halil Posbıyık’a Belediye Başkanlığı kapısı açıldı.

Posbıyık’ın seçimi kazanabileceğini öngören OYAK bu sefer sessiz kalarak Posbıyık karşısında risk almadı. OYAK’ın bu tavrı karşısında “işçiyi Posbıyıkla karşı karşıya getirme argümanı “ bulunmayan Sendikada Ak Partiyi idare etmek amacıyla üst düzey Ak Parti İlçe binasına ziyaret düzenlemekle yetindi.

Posbıyık Belediye Başkanı olur olmaz çevreden başlayarak, halkı zehirlendiğinden dem vurup Erdemir’i dolayısıyla OYAK’ı hedef aldı. Ereğli Geleceğine sahip çıkıyor Platformu oluşturdu. Önceleri OYAK, Posbıyık’ı hiç muhatap almadı. Ancak Posbıyık Belediyenin yasal gücünü kullanmaya başlayıp tesisleri mühürlemesi ve yüklü cezalar yağdırması akabinde mecburen Posbıyıkla masaya oturmak zorunda kaldı.

Her ne kadar masaya oturuyormuş gibi yapılsa da başta Kent Meydanı yapımı olmak üzere büyük projelerin sözleri verilerek, iletişim kanallarını açmış ancak küçük desteklerle günü kurtarma çabalarıyla bugüne kadar çeşitli bahaneler ve vaadler ile Posbıyık’ı oyalamayı kendilerince başardılar. Bir umutla bekleyen Posbıyık ise sonrasında davalar ve yasal haklar noktasında sıkıştırmaya devam ediyor!

Gelinen süreçte OYAK, Posbıyık yerine bu sefer Ereğli Belediyesinde kendi isteklerini yaptırabileceği, 100 vermesi gerekirken 1 vereceği, Özel Endüstri Bölgesi olmak başta olmak üzere Belediyeye ödeyeceği yasal yükümlülükleri en asgaride tutabileceği, lojmanlar bölgesini imara açıp OYAK yan şirketlerine büyük kazanımlar yapabileceği bir Başkan istiyor!

İşte bu hedefler şehrin altına deyim yerinde ise dinamik koyuyor!

İşte bu olayı gören Türk Metal Sendikası Genel Başkan Yardımcısı “neden bu kişi ben olmayayım” noktasıyla kendine göre CHP’yi dizayn ederek, aklınca hem Posbıyıkların önünü kapatıp OYAK’a da şirin gözüküyor, hemde Belediye Başkanlığında kendi önünü açmak İçin Rahatsızlığı olan ve tedavi süreci geçiren Genel Başkanın durumunu fırsata çevirip Sendikayı kendi hesabına göre yeniden dizayn ediyor, hemde şehirde en güçlü kişi benim havası vermeye çalışıyor. Yaptıklarının tepkisi kamuoyunda ve Genel Merkezde görünmemesi için Belediye Başkanları buluşmaları, Siyasi parti ziyaretlerinin şubeye yapılması, buluşmalar, işçilerle yemek proğramları düzenliyor.

OYAK’ın içinde alangilli işleri yürüten bir güç odağı var! Bunlar deyim yerinde ise para musluklarının başındalar. OYAK’ın yan şirketlerine Erdemir kaynaklarını aktarırken, hem Erdemir hissedarlarını zarara uğratıyorlar hemde farklı yöntemlerle Erdemir’i zarara uğratmak pahasına yanlış işlerin içinde oluyorlar. Bu konuları da belge ve bilgilerle açıklayacağım elbette!

OYAK içindeki bu yapılanma Ereğli Belediyesini ele geçirmek için önce TSO’yu ele geçirmeleri gerektiğini düşünüp, şehirde Odabaş organizasyonu ile bazı çevrelerle güç birliği yaptılar. Tabi ortak noktaları, ortak çıkar ve menfaatler! Burada akıl almaz isimler biraraya gelirken OYAK alışılmışın dışında net taraf oldu. Ama onlar başaracaklarına o kadar emin iken Arslan Keleş’in karşısında 7-0 gibi bir sonuçla hezimete uğradılar. Hemen peşinden bunus olarak Deniz Ticaret Odasını da kaybettiler. Dolayısıyla herbirinin açıklama yapması ve hesap vermesi gereken biryerler olduğundan bu sonuçla zor durumda kaldılar.

Oyun kurmak istediler ve ilk oyunları bozuldu. Ama hem ekonomik, hem bürokratik güçlüler. Herkesin zaaflarını iyi bilirler.

Yani bana Türk Metal Sendikası Genel Başkan Yardımcısının yaptığı tehdit öyle spontane gelişmiş bir olay olarak görmüyorum. Bu sadece CHP’den Aday yaptırılan Eylem Ertuğrul olayı , Yakup Yılmaz’ın görevden alınması olayı değil!

Bu oyunlarını kimler bozma veya deşifre etme gücüne sahipse onların hepsi hedeflerindeler!

Oyun büyük!

Bunları anlattım ki, bundan sonra hem sendika başkanı ile ilgili, hemde Erdemir- Oyak ile ilgili yazı dizimi çok iyi anlayabilesiniz.

Bu sene Erdemir Gazetecilere aboneliklerde % 100 zam yaptı. 2600’e yakın EYT’li emeklilik için bekletiliyor. Yeni personel alımı, Takas hepsi hazır kıta bekletiliyor. Hele birde Cumhur İttifakı kaybedip, Millet İttifakı seçimi kazanırsa ve Ereğliler oyunu görmez ve sesini çıkartmazsa önleri 4 şerit otoban gibi açılıyor!

Bakmayın siz aboneliklerle, yakınları işe yerleştirme vaadleriyle, yakınlara Erdemir imkanlarıyla yapılan kıyaklarla şehirde “ Güçlü Lider” algısı oluşturma çabalarına!

Ben Odabaş’ı Erdemir işçisi yanlısı değil İşveren yanlısı bir sendikacı olarak düşünüyorum. Bu düşüncemin ağır bir itham olduğunu düşünebilirsiniz. Bu düşüncelerimin gerekçelerini Odabaş ile

İlgili hazırladığım ”Lider değil! Gider Başkan” yazı dizimde belgeleriyle ortaya koyacağım.

Ama bu yazımdan önce Türk Metal Sendikası Genel Başkan yardımcısına bir sorum olacak!

Yakın çevrenize “ onu ilk gördüğümde dalacağım” diye söz sarf ettiğiniz iddiasında bulunulan kişi TSO Başkanı Arslan Keleş mi?

Şayet Arslan Keleş’e dalmaya zaman kolluyor iseniz, buradaki amacınız ve kazancınız ne? Şayet bu iddia doğru ise bu hesabın içinde OYAK içinden bir gurup var mı? Şehirde kaos mu çıkartmak istiyorsunuz?

Şuan hamleleriniz Güç zehirlenmesinin ta kendisi! Kendinizi dev aynasında görerek yaptığınız hatalarla hem Türk Metal Sendikasına, hem OYAK’a, hem Erdemir’e, hem iş barışına, hem şehre zarar verdiğinizi görmüyormusunuz?

Yok ben öyle bir söz söylemedim, yok ben Güç Zehirlenmesine yakalanmadım, öyle bir sözüm veya durum yoktur diyorsan, Türk Metal Sendikası gibi büyük bir yapının Genel Başkan Yardımcılığı koltuğunda oturan sana inanalım mı bilemedim.

Hele siz yalanlayın, beyan esastır, inanırız! Belki.””